7 Temmuz 2015 Salı

Sarnıç Öykü'ye veda mı, yeni bir başlangıç mı?



Galiba yaşamda da başımıza gelen hep bu. Elimizdekinin değerini ancak yitirince anlıyoruz.

1 Temmuz'da Sarnıç Öykünün Facebook sayfasına buruk bir veda mesajı konmuş.

SARNIÇ ÖYKÜ’DEN ELVEDA
Sevgili okurlar, değerli öyküseverler, öykücü dostlarımız…
Sarnıç Öykü, 2012 yılının sonlarından bu yana aralıksız yayınlanıyor. Başından beri, her sayıda bir öykü kitabını dosya konusu yaptık; özellikle genç öykücülerin yeni kitaplarının okurla daha kolay buluşması için çaba harcadık. Öykücülüğümüzün ve öykü eleştirisinin gelişmesine katkı sunmak için çabaladık. Bu süre içinde tüm öyküseverlerin çok büyük, unutulmaz katkıları oldu. Burada adını anamayacağımız kadar çok isim var; hepsine tek tek teşekkür ediyoruz.
Ancak, özellikle renkli baskıyla artan maliyetler, dağıtım sorunları, bakanlığın kestiği abonelik vs. gibi bu ülkede her edebiyat dergisinin makûs talihi haline gelen sıkıntılar bizim de belimizi büktü. Bu nedenle artık Sarnıç Öykü’yü yayınlayamayacağız.
Yayına hazır olduğunu duyurduğumuz ve matbaada kalan son sayımızın odak kitabı, İnan Çetin imzalı Kureyş’in Kurtları’ydı… İnan Çetin’e, güzel söyleşisi, dosyaya katkısı bulunan dostlarımıza da çabaları için çok teşekkür ediyoruz.
Çok ama çok üzgünüz…
Saygı ve sevgilerimizle…
NESLİHAN ÖNDEROĞLU
FARUK DUMAN
Bu mesajı şaşırmış, hüzünlü, buruk yorumlar izlemiş.
M. Baris Ovun Teşekkür ederiz tüm çabalarınız için. Sarnıç Öykü veda etmeden çok önce şöyle bir şey yazmıştım blogumda: "Sarnıç bugün, bilenler biliyor, oldukça dinamik bir dönem geçiren öykü dünyamızdaki dergilerinden birinin adı aynı zamanda. Ne iyi ki bugün Türkiye’de öykü geleneğimizi yaşatan ve ileri taşımaya çalışan -doyurucu ve dolu- pek çok dergi çıkıyor. Dünya edebiyatından örneklerin de olduğu, yeni seslere yer veren, ilgilenen kişilerin akademik anlamda da beslenebileceği bu dergilerden birinin, adını Sait Faik’in bir öyküsünden almış olmasını anlamlı bir jest olarak görüyorum."
Mustafa Sezer Ne söyleyeceğimi bilemiyorum ama sokaktaki insanın, bizlerin de bunda kusuru vardır.Eminim buna.Böyle işletmeler bir bir kaybolup da giderken, biraz da nezaketlerinden, bazı şeyleri eksik söyler.Neden daha çok almadın beni, bana neden abone olmadın doğru dürüst ve buna benzer bir yığın serzenişler; dile gelir de, dillendirilmez.Doğal olarak bizler de, sanki tüm bunlarda bizim de sorumsuzluğumuzun payı yokmuş gibi; bön bön bakarız.Bakar gideriz...Gerçekten de üzgünüm ve umarım bu gidişin bir de dönüşü vardır?...Bu bağlamda sorumluluk üstlenmeye hazırım( geç kaldın, diyorsunuz değil mi? )
Nurdan Atay Çok üzüldüm. Öyküm ilk kez bu dergide yayımlanmıştı. Benim için anlamı çok büyük.
Mehmet Fırat Pürselim Çok üzüldüm. Git gide kendini bulmuştu, hele son dönemde sadece içerik olarak değil görsel olarak da çok keyifli bir dergi olmuştu. Kötü oldu. Tüm emekleriniz için teşekkürler.
Göksel Ebru Aykac Kabullenmek yerine birseyler yapsak? Bize bir şans daha verebilseniz.
Onur Tunalı Kaliteli işlerin yayınlandığı bir derginin sonu böyle olmamalıydı. Her ay kitapçılara düşsün diye heyecanla beklerdim. Mesela renkli basmasaniz da siyah beyaz bassaniz.
Nurten Çakır Çok üzüldüm, çok kaliteli, değerli bir dergiydi. Keşke yapabileceğimiz bir şey olsa. Böyle değerli dergileri yaşatmalıyız. Bunda biz okurların da kusuru olduğunu düşünüyorum.
Gülçin Göktay Manka Cok guzeldi, hem tasarimi hem icerigiyle. Neden guzel seyler kisa suruyor? Hic olmazsa son sayisi cikabilseydi! Uzuldum.
Tuna Zeynep Keşke bir şansımız olsa ve tekrar yayına devam edebilse sarnıç .İmza kamyanyası faydalı olur mu sayın admin ? İnsanlar hergün yüzlerce olay ve olmasını istedikleri şeyler için imza kampanyası düzenliyorlar.bir faydası olursa ben ilk siradayim . Sarnıçı geri istiyorum.

Her son yeni bir başlangıç, bir umut olabilir mi?
Sarnıç Öykü, 24 Haziran'da "24. sayımız matbaada" demişti.
4 Temmuz'daysa  "SARNIÇ'ÇILAR 23 SAYININ TAMAMI'NA 100TL YE SAHİP OLABİLİRSİNİZ!
BİZE YAZIN" demiş.
Günlük gazeteler bile basılı alanı bırakıyor. Sarnıç Öykü, okurlarından gelecek destekle yeni ve nitelikli bir işbirliğinin, belki daha önce örneği hiç görülmemiş bir yayıncılık türünün örneği olabilir mi?
Her son bir başlangıçtır. Doğru adımlar bulunup atılabilirse tükendiği sanılan umutlar yepyeni yollar açmaz mı?

10 Ocak 2015 Cumartesi

Ödülsüz Sorular 1-7

Ödülsüz Sorular 1

Hangi kitabın ilk cümlesidir? 
"Huvat Aktaş'ın bir gündüz bir gece süren yolculuğu, bir öğle vakti Alacüvek Köyü ağılının başında son buldu."
İpuçları:
i. Yazarı 1957 yılında Kayseri Bünyan'a bağlı Karacafenk Köyü'nde doğdu.
ii. Cümle yazarın 1983'te yayımlanıp edebiyat dünyasında büyük ilgiyle karşılanan ilk kitabından.
iii. Yazarın diğer kitapları arasında Berci Kristin Çöp Masalları (1984), Gece Dersleri (1986) ve Unutma Bahçesi (2004) bulunuyor.


Ödülsüz Sorular 2

Hangi kitabın ilk cümlesidir?
"Birkaç ay önce kamuoyunu haftalarca meşgul eden ve halk arasında 'Yalı Cinayeti' olarak adlandırılan dava dün sonuçlanmış ve sanıklardan Melek Ebruzade idama, suç ortağı Yalçın Özveren ise ömür boyu hapse mahkum olmuşlardır."
İpuçları:
i. Yazarı 1945 yılında Bursa'da doğdu.
ii. İlk kez 1979'da yayımlanan kitabın 1988'den sonraki baskılarında yazarın İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne verdiği savunma bulunabilir.
iii. Diğer kitapları arasında Yarın Yarın (1976) ve Bitmeyen Aşk (1986) bulunan yazar Akışı Olmayan Sular (1983) ile Sait Faik Hikâye Armağanı kazanmıştır.


Ödülsüz Sorular 3

Hangi kitabın ilk cümlesidir?
"Söyle, tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle."
İpuçları:
i. Yazarı (ya da yazarları) en az yirmi beş yüzyıl önce yaşamıştır.
ii. Heinrich Schliemann'un kazılarıyla sonunda yeri bulunabilen eski bir kentteki kuşatmayı anlatmaktadır.
iii. Troya'daki savaşın kısa bir kesiti olan destanı Yunanca aslından Azra Erhat çevirmiştir.


Ödülsüz Sorular 4

Hangi kitabın ilk cümlesidir?
"Haziran'ın başından beri öyle şeyler yaşanıyor ki..."
İpuçları:
i. Kitabın girişinde Leyla Erbil'in "Tuhaf Bir Erkek" kitabından bir alıntı bulunmaktadır .
ii. Arka kapakta 28 öykücünün kaleminden derlendiği belirtilerek adları listelenmektedir.
iii. Kitabı "Öyküyü O Gençler Yazdılar" başlıklı bir giriş yazan Kadir Yüksel hazırlamıştır.


Ödülsüz Sorular 5

Hangi kitabın ilk cümlesidir?
"çalışmaya inanırdı babam"
İpuçları:
i. Arka kapakta yazar "daha kaç aşk vurulacak gökyüzünden?" diye sormaktadır.
ii. İlk bölümün şiirleri "mavi boncuklar ve kemikler" başlığı arkasında toplanmıştır.
iii. Alt başlığı "ateşin içinden ne denli daha iyi yürüdüğündür mesele" olan kitabın çevirisini Avo Pardo yapmıştır.


Ödülsüz Sorular 6

Hangi kitabın ilk cümlesidir?
"Birinci Bölüm, bizim sokaktaki eski ama sağlam bir gemiye benzeyen köşe evle ilgili."
İpuçları:
i. Arka kapakta yazarın okurlarını zamansal olarak 1960'lı yıllara, mekan olarak da Sovyetler Birliği'ne götürdüğü belirtilmektedir.
ii. Kitabın başında, üç farklı adla anılan Memiş'in aile ağacı verilmiştir.
iii. Rusça aslından Birsen Karaca'nın çevirdiği kitap birçok ülkede yayımlanmıştır.


Ödülsüz Sorular 7

Hangi kitabın ilk cümlesidir?
"Barrabas bize denizden geldi, diye yazdı Clara adındaki çocuk, o güzel, çıtkırıldım yazısıyla."
İpuçları:
i. Kitabın 1995 baskısının arkasında yazar, "Latin Amerika edebiyatının son on-on beş yıl içinde yarattığı en önemli isimlerden biri" sözleriyle tanıtılmakta, ustalığının Gabriel Garcia Marquez'in ustalığına yaklaştığı belirtilmektedır.
ii. Bir ailenin üç kuşağını yetmiş yıllık bir süreç içinde anlatan kitabın 1993'te gösterilen sinema uyarlamasını  Bille August yönetmiştir.
iii. Kitabın çevirisini Nihal Yeğinobalı yapmıştır.