21 Nisan 2018 Cumartesi

Şafağın Resimleri



Sanat umut mu getirir, acı mı?

İnsan olmasa, evren anlaşılabilir miydi?

Evren anlaşılmadan, yaşam yaşam olabilir miydi?

Şafağın resimleri yapılabilir miydi?

....

YAŞAMIN GÜZEL BİR SANATI

Cumhuriyet Kitap'ta  Ali Bulunmaz , Julia Kristeva ve Philippe Sollers'in 1967 yılından beri süren birlikteliğinin, "Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Evlilik" kitabıyla okura açıldığını söylemiş. İkilinin evliliklerinden hareket ettiğini, kadın-erkek ilişkisini çözümlediğini, tarihsel sosyal ekonomik psikolojik felsefi analizlere giriştiğini, 1960'lardan günümüze yakın çevrelerinde tanık olduğu evlilik ve ilişkileri değerlendiğini belirtmiş.

Evliliklerin tümü dört duvar arasında geçmiyor mu acaba?

....

Elif Aktan, yalnızca Benli Belkıs'ın değil, İkinci Dünya Savaşı'nın öncesinde bir Türkiye ve Avrupa'nın da öyküsünü anlatan Şaziye Karlıklı'yla konuşmuş.

....

ANGELA DAVIS'İN ŞAFAKLARI

Reyyan Bayar , Güray Öz'le "Hâlâ Şafakta Geliyorlar Angela" kitabı hakkında konuşmuş. Güray Öz, "Çağının, ülkesinin sorunlarından uzak yaşamayı, yazmayı deneyenler ne ele aldığı konuyu iyi anlatabilir ne de okura ulaşabilir "demiş. Angela Davis'in yaşamını anlatan kitaplardan birinin adının "Eğer Şafakta Gelirlerse" olduğunu söylemiş.

Alice Kaplan'ın anlattığı günlerinizden bu yana daha iyi bir yere gelebildi mi dünya Angela? Senin şafaklarına yaklaşabildi mi?

....

Metin Celal, "İzmir Kitap Fuarı'na gitmeli" demiş. İzmir uzaksa, en yakın bilgi kaynağını bulup ulaşmalı. Gelecek çok uzaklaşmadan.

....

OĞUZ'UN NEŞELİ ZAMAN KUŞU

Oğuz Erten, iki ciltlik kitabında eskizleri ve tablolarından örnekler vererek, Neşe Erdok'un resimlerinden ve dönemlerinden söz etmiş.

Yaşamın en güzel anlarından evrenin sonsuzluğuna açılan bir sanat olabilmiş midir resim? "Zaman Kuşu", zamanın ötesine uçabilmiş midir?

....

Nedret Öztokat Kılıçeri, Sevtap İshakoğlu Kadıoğlu ve Gaye Şahinbaş Erginöz'ün hazırladığı "Belgelerle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Mülteci Bilim Adamları" adlı kitabı tanıtmış.

Ayça Günaydın'ın bellhooks'un "Değişme İsteği: Erkekler, Erkeklik ve Sevgi" kitabıyla ilgili yazısının başlığı "Feminizm herkes içindir" olmuş.

Sadık Aslankara, Adnan Veli'nin İstanbul Batakhaneleri'nden söz etmiş.

Gelecek kimin içindir?

....

Semih Poroy "Lavoisier şair olsaydı yanmıştı" demiş.

Kaç kişi bu adı duymuştur? Kaç kişi bu adı doğru okuyabilir? Kaç kişi bu adın yaşamı üzerindeki etkilerini biliyordur? Kaç kişi bildiklerini anlamlı bir bütünlükte yeniden kurabiliyordur? İnsanlar insanlıklarını borçlu oldukları güzel insanların adlarını duymadılar ve duymuyorlarsa, bunun sorumlusu kimdir?

Gelecek kimin içindir?


15 Nisan 2018 Pazar

Kitaplar, Kentler, Fuarlar



Kitaplar bulundukları yere göre farklı anlamlar kazanabilirler mi? Bir kitap ne zaman yaşamaya başlar? Bir yazar doğduğu anda mı, kendini arama yolculuğundaki önemli anlarından birinde mi, kitabını yazmaya karar verdiği anda mı, zorlu bir sürecin içinde yükselip alçalarak çıkış yollarını bulmaya çalışırken kapatıldığı labirentte yaşadığı anlardan herhangi birinde mi, sonunda oradan kurtulup büyük bir sevinç duyduğu anda mı, sözleri başkalarına ulaşmaya başladığında mı, gönderdiği sorular yeni sorular olarak ona geri döndüğünde mi? Kitapların sözleri uzayda ve zamanda değişmez midir? Yoksa okundukça ve yeni kitaplar yazıldıkça sürekli yeni öyküler mi anlatmaya başlarlar?

Kentler ve fuarlar olmasa, kitaplar olabilir miydi?

....


İzmir kitap fuarı açılmış. Fuarla ilgili bilgiler web sitesinden ve facebook, twitter/ ve instagram hesaplarından izlenebiliyormuş. Bu yıl 470 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleşecek 23. İzmir Kitap Fuarı,  yaklaşık 120 kültür etkinliğine ev sahipliği yapacakmış. Aralarında Gülten Dayıoğlu, Doğan Hızlan, Canan Karatay, Ahmet Ümit, İlber Ortaylı, Müjde Ar, Deniz Kavukçuoğlu, Canan Tan, Altan Öymen, Doğan Cüceloğlu, Cemre Birand, Arif Keskiner, Ataol Behramoğlu, Yüksel Pazarkaya, Mavisel Yener, Sinan Canan, Doğu Yücel, Behiç Ak, Ercan Kesal, Cem Yılmaz, Teoman, İrfan Değirmenci, Aytül Akal, Hikmet Anıl Öztekin, Oya Baydar, Kahraman Tazeoğlu, Ahmet Telli, Mine Soysal, İhsan Eliaçık, Sinan Meydan, İbrahim Kaboğlu, Mine Söğüt, Kemal Hamamcıoğlu, Ahmet Şimşirgil, İsmail Saymaz ve Hicabi Demirci’nin de bulunduğu pek çok yazar, şair, oyuncu ve bilim insanı okurlarıyla buluşacakmış.

Ne güzel. Türkiye'nin güzel insanları böyle güzel bir fuara katıldıkları zaman, Türkiye'de artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz, değil mi? Herkes daha çok okur ve başkalarını dinler, düşüncelerini akla ve bilgiye dayandırır, sözlerini özenle seçer, kızdıklarını yıkmak için değil geleceği korumak için konuşur ve yazar.

Türkiye'nin güzel insanları, Türkiye'yi gerçekten seviyorlardır, değil mi?

...

Reyyan Bayar, "Ahmet Telli'nin 1966-2016 arası kaleme adığı şiirlerin elli yıllık bir dökümü" dediği "Vedâ Divânı"  kitabı hakkında "şiirinin elli yılının dönemsel eğilimlerini, estetik ve etik serüvenini" konuşmuş. Kitap, Ahmet Telli'nin 1966-2016 arasında yayımlanmış on şiir kitabının toplamıymış. Nedense aklıma "Elli Yıllık Bir Öykü" geldi.

....

Kırmızı Kedi, "Kuş Uçar Kanat Ağlar" diyerek Necatigil Şiir Ödülü'ne değer görülen Şükrü Erbaş'ı kutlamış.

....

Hürriyet Kitap Sanat'ta Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fotoğraf Bölümü’nde okuyan ve ‘Kendine Ait Bir Oda’ sergisinde, kişisel deneyimleri sonucu oluşturduğu ‘Mülksüzler’ isimli seriyle yer alan sanatçı Cansu Yıldıran  Karadeniz yaylalarında kadınların mülk sahibi olma hakkından yoksun bırakılması üzerinden cinsiyetler arası sınıf ayrımını inceliyormuş.

EDEBİYAT Nobeli’ni veren İsveç Akademisi tarihinin en büyük krizlerinden birini mi yaşıyormuş?  Krizden çıkabilmek için, Edebiyat Nöbeti mi tutmak gerekir?

....

Salt Beyoğlu  kaldığı yerden Aydan Murtezaoğlu ve Bülent Şangar’ın 'Devamlılık Hatası’yla nereye gidecekmiş?

....

Uluslararası Man Booker Ödülü kısa listesi açıklanmış. 2016’da Vejetaryen ile ödülü kazanan 1970 doğumlu Güney Koreli yazar Han Kang, "The White Book" (Beyaz Kitap) adlı romanıyla yine ödülün en büyük adaylarındanmış. Kitapla ilgili değerlendirmesinde Deborah Levy  yaşamın ve insanın kırılganlığından söz etmiş. Gizemli bir metin olduğunu söylemiş. 

Ödüllere abone olunabilir mi? Ödüllerin amacı usta yazarları onurlandırmak mıdır, yazarların ustalığını okurlara duyurarak buluşmalarını sağlamak mıdır? Birbirimize ışık hızıyla bağlandığımız bu iletişim çağında, bilgiyi ve dünyayı iyi yönettiğimiz söylenebilir mi? Peki hiç değilse edebiyatı ve sanatı daha iyi kurallarla yönetebilir miyiz?

....

İzmir Kitap Fuarı'nda Tudem rüzgârı  esecekmiş. İzmir merkezli bir yayın grubu olan Tudem, İzmir Kitap Fuarı’na yedi farklı markası, sevilen yazarları ve 1000’i aşkın kültür ve eğitim kitabıyla katılıyormuş.
....

Fuarlar kentlere yılda kaç kez gidebilir? Kitap ekleri insanların ne kadarına, ne kadar zamanda bir ulaşabilir? Okumayı bilmek okumak, yazmayı bilmek yazmak, aklındaki gerçek ve yalan parçaçıklarıyla oynayabilmek düşünmek için yeterli midir? Kitaplar bir son mudur, bir başlangıç mı? İsteklerimizi ne olursa olsun gerçekleştirmenin mi, gerçeği ve güzellikleri bulmanın mı bir aracıdırlar?

Düşünceler ve kitaplar olmasa ve özenle korunmasa; insan, insan olabilir miydi?

İnsan, insan olabildi mi?




7 Nisan 2018 Cumartesi

İlk Haftası Nisan'ın


Perşembe günü bir Cumhuriyet aldıysanız.

Kendinizin ve ailenizin yitirdiğiniz tarihine biraz daha yaklaşmış olabilir misiniz?

Geçen hafta elinize yeni bir kitap geçtiyse.

Yaşama, geleceğe ve evrene açılacak yeni bir kapı bulmuş olabilir misiniz?

Hafta boyunca elinizdeki telefonun, masanızdaki ya da dizinizdeki bilgisayarların, işinizin ve yaşamınızın sürekli bir parçası olabilen tabletlerinizin arkasında yepyeni yayınlar ve dünyalarla karşılaştığınız; artık yeni bir dünyada yaşamakta olduğunuzu hissettiğiniz anlar oldu mu?

"İnsanlık ey, neredesin? Nerdesin?"

21. yüzyılda bile bu sorulardan niçin kurtulamamış olduğumuzu sordunuz mu?

....


FİLDİŞİ SARAYLAR

Cumhuriyet Kitap'ın kapağında Hıfzı Topuz, "Fildişi Kulemde Yazmıyorum" demiş. Hıfzı Topuz için "Cumhuriyet dönemi ilk kuşağın birçok üyesi gibi ileri yaşına rağmen hep üreten, yurdun, insanlığın sorunlarına kafa yoran bir bilge" bilge diyen Gül Atmaca, Topuz'la annesinin hikâyesini anlattığı yeni biyografik romanı "Meyyâle'nin Ardından NeVbahar, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bir Aile Öyküsü" üzerine konuşmuş. Hasan Akarsu "Hasan Hilmi Paşa, 1897'de Sivas Valisidir" diye başladığı yazısında; Topuz'un Nevbahar'da "Osmanlı'nın çöküşünü, Cumhuriyet'in kuruluşunu, bir Osmanlı ailesini sonraki kuşaklarıyla birlikte yansıtırken savaşları, aile ilişkilerini ve aşkları etkili bir dille" anlattığını söylemiş.

Hıfzı Topuz, "Fildişi Kulemde Yazmıyorum" demiş. Peki Türkiye'nin ve dünyanın geleceğini karartacak ya da aydınlatacak yakın ve uzak politikacılar düşüncelerinin, yaptıkları seçimlerin ve verdikleri kararların sonuçlarını nerede, kimin için yazıyorlar? Milyonlarca, hatta milyarlarca insanın kaderlerini nasıl çizebiliyorlar? Attıkları adımların gerçek nedenlerini açıklıyorlar mı, ölümcül bir korkuyla gizliyorlar mı?

....


Sait Faik mi, Sabahattin Ali mi, Nazım Hikmet mi demiştir "Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey" diye?

Yaşama uğraşıyla başa çıkmak için yazar mısınız?

Ali Bulunmaz, Beckett'ın yazma ve yaşama uğraşından söz etmiş.


Nedret Öztokat Kılıçeri, Orçun Türkay'ın "Tunç Bey" adlı anlatısında yitirilen babanın geçmiş zamandaki izini sürdüğünü söylemiş.

Gül Atmaca, 95 yaşında bile üretmeyi hep sürdürerek yurdun ve insanlığın sorunlarına kafa yoran Hıfzı Topuz'la yeni biyografik romanı "Meyyâle'nin Ardından Nevbahar, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bir Aile Öyküsü" üzerine konuşmuş. Hasan Akarsu, kitapla ilgili yazısına "Hasan Hilmi Paşa, 1897'de Sivas valisidir" diyerek başlamış.


Orhan Baylı, "Tarihin bir türlü tarih olamadığı ülke" başlığı altında Hasan Cemal'in okuru Türkiye'nin yarım yüzyılına tanıklığa çağıran "Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor" kitabını tanıtmış.


Mavisel Yener, nesneler tarafından köleleştirilen insanları anlatan Edward Carey'nin on yaş üstü okurlara seslenen "Çöpkent" adlı fantastik öyküsünü anlatmış.


Sadık Aslankara, Mehmet Eroğlu'nun "Mermer Köşk" ve "Kıyıdan Uzakta" adlı son iki kitabından ve aşk sorunsalından söz etmiş. Sadık Aslankara'nın öykü-roman, tiyatro, belgesel alanlarında her perşembe güncellediği sayfası sürüyormuş.



Gültekin Emre, bir nehirden kendisini eve götürmesini isteyen Nihat Ziyalan'dan söz etmiş.

Yazma uğraşıyla başa çıkabilmek için yüzünüzü doğaya ve insana dönüp; yaşar mısınız? Hangi şiir sizi insanlığın evine götürebilir?



"Burada her şey bir insanı sevmekle" mi bitecek hep? Yeniden "bir insanı sevmekle" başlaması için, hep kitap  mı okumak gerekecek? Kitap kokusunu ve insanı hep sevecek misiniz?


Mavisel Yener, çocukları maviliklere götürebilir mi?

1 Nisan 2018 Pazar

Bilinmeyen Kent


Eğer ilk kez geldiyseniz bir anda hiç tanımadığınız bir kente, onu tanımaya nereden ve nasıl başlarsınız? Güven duyabilir misiniz onun meydanlarına ve yollarına, mahallelerine ve sokaklarına, insanlarına ve diğer canlılarına, binalarına ve köprülerine, tarihine ve günlük yaşamına, ilişkilerine ve geleceğine, aklınıza gelen ve gelmeyen sonsuz gizlerinin belirsizliğine. Güven duyabilir misiniz?

21. yüzyılda kendinizi birdenbire İnternet'in hırçın ve yükselen dalgalarla sürekli büyüyen ve aklınızı kuşatan okyanusuyla karşılaştığınızda; sizi güzel ve doğru limanlara götürecek, bataklığa ve ölüm karanlıklarına çekmeyecek, kendisi batmayacak ve sizi batırmayacak gemiler bulabilir misiniz? Yaşamınıza anlam katacak yolculuklara çıkabilir, mutlu geleceklere ulaşabilir misiniz?

Elinizdeki araçların gücüyle kayıtsız ve zalim olmamayı öğrenebilir misiniz? Doğanın gelişip büyük umutlar yarattıktan sonra yoldan çıkmış tuhaf yaratığı olmaktan kurtulup, yeniden insan olabilir misiniz?

....

BAŞARI ÇİFTLİĞİ

Bu yaşa geldiğim halde kendime ne bir çiftlik ne bir banka ne de bana taparcasına bağlanıp sözümden çıkmayacak taraftarlarla beslenip büyüyecek bir takım kuramadığıma, gelip geçmek için başkalarının parasıyla bir saray bile yaptıramadığıma bakılırsa.

Yaşamımın bir başarı öyküsü olduğu pek söylenemez.

Peki tarihteki başarı öykülerinin ne kadarı parlak günlerde yazıldığı gibi kalabilmiştir?

....

YAŞAM BULMACASI

Aslında tüm yaşamlarımız boyunca çözmeye çalıştığımız tek gerçek bulmaca, bir "Yaşam Bulmacası" mıdır?

Her yaşam çözülmesi istenen, ancak çözülünce anlam kazanan bir bulmaca mıdır? Bir parça bile yanlışsa veya yanlış yere konduysa eksik midir, yaşanmamış mıdır?

Işık hızıyla karanlıktan aydınlığa, aydınlıktan karanlığa gidip gelen bir evrende; denizin ve dalgaların ve gökyüzünün ve toprağın ve güneşin güzelliğini hissetmenin, yıldızları görerek ve bilerek yaşamanın bir yolu var mıdır?

....

YAŞANASI DÜNYALAR GÜNLÜĞÜ


İnsanlığın her an büyüyen milyarlarca sayfalık ışık bilgileriyle soluk alacağına gittikçe bataklığa gömülüp boğulmakta olduğunu görmesem, bir de "YaşanasıDünyalarLog" sayfası açmayı düşünebilirdim.

Oysa ne gerek var? Okunası Kitaplar, Yaşanası Dünyalar'ı zaten anlatmıyor mu?

Peki bütün kitaplar okunabilir midir? Hepsi mi? Karanlığı çağıranlar da mı? Bütün kitaplar mı okunabilirdir?

İkili Işık Zincirleri bu yeni dünyada anlamlı ve etkili iletişim kurmanın araçlarından biri olabilir mi? Sanat Dünyası Okunası Kitaplar'la edebiyata, Film Kâşifleri'yle sinemaya gidecek gemilerin kalkacağı bir liman olabilir mi? Sanat Dünyası'na gelenler kendilerini tanıyabilir, gidebilecekleri limanları görebilirler mi? Birbirlerine Ödülsüz Sorular (1-7) sorup, karşılığında mutluluk alıp verebilirler mi?

Filmlerin ve kitapların özgür olduğu bir dünyada mı Her Çocuk Bir Tohum olabilir, katı kurallarla denetlendikleri bir dünyada mı? Kütüphanelere ve okuma kültürüne  katkıların artması, yaşanası dünyaları getirebilir mi?

Peki bütün filmler izlenebilir, bütün kitaplar okunabilir midir?

Evet hepsi, ışığı bitirmek isteyenler de, bunlar kime neyi niçin nasıl diyorlar, nerede ve ne zaman etkili olmuşlar ve oluyorlar, onların nefretini nasıl bir sevgi, düşmanlığını nasıl bir dostluk durdurabilir; bunu anlamak için okunmalıdır.

....

UYGARLIKLARIN SONU

Işık hızındaki bu inanılmaz bilgi ve iletişim çağındaki dünyamızda yaşadıklarımızın uzaya ve zamana meydan okuyan, doğru ve ayrıntılı bir kaydı tutulablir mi?

YaşamLog, ikili ışık zincirlerinin öyküsünü yazabilir mi?

Çalışma yaşamımda en uzun süreyle çalıştığım işlerden biri Sanatlog olmuş. Beş yıl. Hiç az değil. Profesyonel anlamda da en uzun sürem on beş yıla yakın, ardından on yıl geliyor, dört, üç ve iki yıl olarak sürüyor. Sanatlog bu durumda üçüncü oluyor. Ama ne yazık ki Sanatlog sitesi yine erişilmez olmuş. "Işık Grupları" projesinin listesinde yer alıyor ama bağlantıdan yazılara erişilemiyor.

Biz insanlar, biz uygarlıklar ölümlü olduğumuzu biliyoruz. Yaptıklarımız ölümsüz olabilir mi?

....

ANNEANNEMİN DİNİ

İnsan bir pusula olmadan yolunu bulabilir mi? İnsanlık dinleri aşabilir, tüm tanrıları evrenin denizinde buluşturabilir mi? Madde ve enerji, beden ve ruh buluşabilir, tümüyle özgürleşip sonsuzluğa karışabilir mi?

Benim için din, anneannemdir. IŞİD'i, Deniz Feneri'ni, din temelli bölünmeleri, küçük hesap gruplarını, örgütleri, partileri hiç görüp tanımamış olan anneannem. Sessizce ibadet eden, felçliyken oturarak namaz kılan, hatim indiren, bana gerçekten inandığı Allah'ı dünyada bulunabilecek en büyük güzellikten bile daha çok sevdirmiş olan, inançlarının anlamına çoktan kavuşmuş olan anneannem.

Müslümanlığın ışığı anneannemde değilse, nerede olabilir?

....

Denizli Büyükşehir Belediyesi 2. Kitap Fuarı'nda öğrenci Elif Yıldız; kitap fuarının düzenlenmesini iple çektiklerini, orada çok sayıda kitabı bir arada görebildiklerini, istedikleri kitapları alma ve yazarı ile sohbet etme imkânı bulabildiklerini söylemiş.

“Bilgi Toplumu Çoğullaştırır” temasıyla kutlanan 48. Kütüphane Haftası'nın açılış gününde, elli ilin altmış meydanında otuz dakika kitap okuma etkinliği gerçekleştirilmiş.

Kitap Eki, "10 Meşhur Kitap İstifçisi" listesinin başında 300.000 kitapla Karl Lagerfeld adını vermiş. Diğerleri George Lucas: 27.000,  Jay Walker: 20.000, Michael Jackson: 10.000, Ernest Hemingway: 9000 olarak listelenmiş.

Michael Jackson, Madonna, Ahmet Erhan ve Jale Sancak'la aynı yıl doğduğumu biliyor muydunuz? Aynı yılda doğduğunuz kaç kişi olduğunu hesaplayabilir misiniz?

....




Ahmet Telli, sanatların kardeşliğini yazmış. "Sanatların birbirleriyle kurduğu dili; o ritmi, o ahengi ve kardeşliği, insanlar arasında da gerçekleştirmek gerekiyor" demiş.

....

İrfan Aktan, İrfan Değirmenci'yle gazeteciliğin geleceği ve nereden aklına geldiğini pek anlayamadığım yeni kitabı hakkında konuşmuş.

"Yeni çıkan romanınız Herlanda, ismi Her Şey olan tiranın hüküm sürdüğü bir distopya. Karanlığın hüküm sürdüğü bu distopyayı neden iyi sonla bitirdiniz?"

"Çünkü bu aslında bir direniş, bir umut romanı. Hikâye 2141 yılında geçiyor ve 150 yıldır iktidarda olan 185 yaşındaki Her Şey, işi, ülkenin adını değiştirmeye, Herlanda yapmaya kadar vardırmış. Özel kurulmuş laboratuvarlarda sadece kendisi için geliştirilmiş ilaçlarla yaşatılan, ortalama 250 yıl yaşaması planlanmış Her Şey, 2141 yılına gelene kadar ülkede adım adım kontrolü ele geçirmiş."

İnsanlık distopyaların nedenlerini anlamadan, onlardan kurtulabilir mi? Yoksa insanlıktan kurtulmak, distopyalardan kurtulmaktan daha mı kolaydır?

....


Marvel’in son filmi Black Panther (Kara Panter) 1 milyar dolar gişe yapan filmler arasına girmiş.


On beş saat önce 1 milyar 250 milyonu da geçmiş.


İnsanlar ütopyaları daha mı yakın buluyor kendilerine?

....

Eğer bir anda geldiyseniz hiç tanımadığınız bir dünyaya ve küçücükseniz ve gördüğünüz herkes size uzak ve yabancıysa.

Annenizin sevgi dolu güzel yüzünden, size umut ve güven veren gülümseyişinden başka neye sığınırsınız?