13 Mart 2018 Salı

Liderler ve Robotlar


Dünyada liderlik kavgaları ne kadar süredir yapılmaktadır? Veysel Dinçer, "21 Maddede Dünya Tarihinin İlk Fatihi Büyük İskender"  başlıklı bir yazı yazmış. Öyküsünü anlatmaya şöyle başlamış:

"Büyük komutan, II. Aleksandros (Megas Alexandros) M.Ö.356 yılının 20 Temmuz günü, bugünkü Yunanistan’ın kuzeyinde bulunan Pella’da doğdu. Makedonya kralı II. Philip’in oğlu olan İskender, Türk tarih literatüründe İskender Rumî ya da Makedonyalı İskender olarak da bilinir. M.Ö. 336-M.Ö. 323 yılları arasında Makedonya’ya krallık yapan İskender, tarihin gördüğü en büyük imparatorlardan biri kabul edilir. Doğduğu gün odanın penceresine iki kartal konduğu, göktaşı yağmuru olduğu ve Artemis Tapınağı’nın yıkıldığı rivayet edilir."
"Bir kış boyunca Mısır’da yönetim düzenlemesi yaptı, Alexandreya (İskenderiye) kentini kurdurdu" demiş.


Büyük İskender'in ulaştığı sınırlar, merkezi gücün egemenliği için bir dönüm noktası mı olmuştur? İskender olmasaydı, bugün dünyada Trump ve Putin, Türkiye'de Erdoğan ve Bahçeli de olmaz mıydı? İnsanlar kendilerini yönetmenin başka yollarını mı bulurlardı?


Bir parti başkanı niçin bilim ve sanat insanlarıyla uğraşır? Peki robotlarla polemiğe girmek nasıl bir duygunun sonucu olabilir? MHP lideri Bahçeli, bir robota ilginç bir tepki göstermiş. “Suudi Arabistan bir Hollywood yıldızına benzetilen robota vatandaşlık vererek ne yapmak, nereye varmak istemektedir?" diye sormuş. Bunun üzerine robotun tasarımcısı ABD’li mühendis Dr. David Hanson konuşmuş. Dr. Hanson, yüz yıl içinde insanlığın sonunun gelebileceğini söyleyip önemli noktalara değinmiş:


“Yapay zekâyı iyiliğe doğru yönlendirmeliyiz. Ancak böyle bir faciaya engel olabiliriz."
 "Bence insanlık kendi kendini yok etme yolunda. Hayatta kalma mücadelesini eninde sonunda nükleer silahlar ya da doğal dengenin bozulması nedeniyle kaybedeceğiz."
“Yapay zekâ davranışlarının sonuçlarını anlamazsa, insanlığın zekâ seviyesini geçerse tabii ki gezegenin kontrolünü ele geçirebilir.”
“Makineleri insanlığın iyiliğini gözetecek şekilde geliştirmeliyiz. Bizi ve bu gezegeni umursamalılar. Sophia’yı da bu doğrultuda geliştirdik. İnsanların iyi yanlarını bu robotta vücuda getirmeyi hedefledik. Onu bir çocuk gibi yetiştirdik.”
"Sophia’yı sadece Hollywood’dan, Audrey Hepburn’den değil dünyadaki pek çok kültürden esinlenerek yarattım. Mesela Nefertiti’den, Kanada’daki yerli halk İnuit’lerden, hatta eşimden etkilendim. Kültürler arasında köprü olacak bir robot olmasını istedim. Bu amaçlarımıza korku ve milliyetçilikle cevap veren herkes, yaratıcılığın ve ilerlemenin önünü kesiyor.“


David Hanson, Sophia’yla birlikte nisan ayında bir etkinlik için Türkiye’de olacakmış.

Peki insanları, "insanlığın iyiliğini gözetecek şekilde" geliştirebilir miyiz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder